Evden eve yayılan sessiz kriz

Türkiye’nin dört bir yanında aileler artan kiralarla baş etmeye çalışıyor. Özellikle büyük şehirlerde kira bedelleri maaşların yarısını aşmış durumda. Pek çok aile elektrik ve doğalgaz faturasını geciktirerek kirayı ödeyebiliyor. Bazıları ise ev sahibi baskısıyla karşı karşıya.

Kiracılar yüksek kira artışlarıyla zorlanırken, ev sahipleri de artan vergiler, bakım giderleri ve hayat pahalılığı nedeniyle aslında bu krizden kendi paylarına düşen mağduriyeti yaşıyor.

İstatistikler değil, gerçek hikâyeler

Kira yükünü taşıyan ailelerin dramı, rakamlardan daha acı.

• İstanbul’da yaşayan 3 çocuk annesi Ayşe Hanım, “Kiramı ödeyemediğim gün çocuklarımın yüzüne bakamıyorum” diyerek çaresizliğini anlatıyor.
• Ankara’da yaşayan emekli Hasan Bey ise “Emekli maaşımın yarısı kiraya gidiyor, kalanla mutfak masrafını bile karşılayamıyorum” diyor.
• 

Borçla dönen çark

• Kredi kartıyla kira ödeyen aileler
• Ev eşyalarını satarak borç kapatanlar
• İcra tehdidi altında yaşayan kiracılar

 Hane gelirinin yarısından fazlasının kiraya gitmesinin toplumsal bir alarm olduğunu belirtiyor. Sosyal politikaların geliştirilmemesi halinde ailelerin borç yükünün daha da artacağına dikkat çekiliyor.
Bir evin kapısından girildiğinde güven hissi yerine borç kaygısı hâkim oluyorsa, bu sadece bireysel bir sorun değil, toplumsal bir yaradır. Sizce bu sessiz kriz karşısında ilk adımı kim atmalı: devlet mi, toplum mu?

Kaynak: Haber Merkezi