Son dönemde Donald Trump’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik övgüleri, sadece diplomatik nezaket çerçevesinde mi değerlendirilmeli, yoksa daha derin bir stratejik planın parçası mı? 

Bölgesel gelişmeler, sahadaki hareketlilik ve diplomasi trafiği, iki lider arasındaki ilişkinin “karşılıklı ama asimetrik” bir zeminde ilerlediğini gösteriyor.

Diplomasi Masasında Yeni Satranç

Beyaz Saray’daki Trump–Erdoğan görüşmeleri, resmi başlıkların ötesinde bir anlam taşıyor. Görüşmelerin ardından bölgede yaşanan gelişmeler — Suriye’deki çatışmalar, Mısır’daki diplomasi trafiği, Halep’te artan gerilim —

Bu gelismeler iki liderin hamlelerinin birbirini tamamladığı izlenimi veriyor

Trump, “Erdoğan zeki bir lider, ülkesini nasıl yöneteceğini iyi biliyor” derken; bu sözler sadece takdir değil, aynı zamanda stratejik bir rol biçme olarak da okunabiliyor.

Karşılıklı Ama Asimetrik İlişki

Erdoğan’ın iç politikada güç kazanmak, Trump’ın ise bölgesel planlarını sağlamlaştırmak istediği bir denklem ortaya çıkıyor. Bu denklemin doğasında “kazanan–kaybeden” değil, farklı amaçlar uğruna birbirini kullanan iki aktör var.
Bazı analistlere göre bu süreçte Erdoğan, iç siyasetteki konumunu güçlendirme karşılığında dış politikada esneklik sınırlarını zorlamaya başladı. Bu durum, “Erdoğan Trump’ın gizli silahı mı?” sorusunu gündeme getiriyor.

Bölgesel Hamleler ve Algı Yönetimi

Suriye sahasındaki gelişmeler, Türkiye ve ABD’nin kamuoyu önünde farklı söylemler kullansa da sahada örtük bir denge arayışında olduklarını gösteriyor. Aynı dönemde Türkiye Dışişleri Bakanı ve Suriye Başbakanı’nın medyada birlikte görülmesi, diplomatik satrançta yeni taşların oynandığına işaret ediyor.
Trump’un Erdoğan’a yönelik methiyeleri, Türk medyasında geniş yer buluyor. Bu, hem iç kamuoyunda bir meşruiyet zemini yaratıyor hem de uluslararası alanda Trump’ın etkisini dolaylı biçimde güçlendiriyor.

Medya, Ekonomi ve Algı

Trump’ın her övgüsü, Türk basınında manşete taşınıyor. Bu manşetlerin hemen ardından Türkiye ekonomisinde kısa vadeli dalgalanmalar, siyasi atmosferde ise “güçlü lider” algısının pekişmesi dikkat çekiyor.

Haber Max`in  tezine göre bu tablo, Trump’ın söylemleriyle Erdoğan’ın iç kamuoyu stratejisinin bilinçli biçimde kesiştiği bir yapıyı işaret ediyor: 

Algı üzerinden stratejik bir ortaklık.

Şah Mat mı, Uzun Oyun mu?

Tüm bu gelişmeler, klasik diplomatik ilişkilerin ötesinde, bir “satranç tahtası”na benzetilebilir.
Trump, bölgesel çıkarlarını korurken Erdoğan’ı sahada güçlü tutuyor; Erdoğan ise iç siyasette güç kazanırken dış politikada manevra alanı daralıyor.
Bu tablo, taraflardan birinin diğerine teslim olmasından çok, karşılıklı bağımlılıkla yürüyen bir stratejik satranç oyunu gibi görünüyor.
Ancak oyunun sonunda kimin “şah mat” olacağı henüz belli değil.

Kaynaklar

1. TRT Haber — Trump–Erdoğan görüşmesi

2. Reuters — Bölgesel diplomasi analizleri

3. Anadolu Ajansı — Suriye ve Halep gelişmeleri

4. Uluslararası yorumlar ve medya analizleri