Avrupa'da Aşırı Sağ Rüzgarı: Hollanda Seçimlerinde Wilders'ın Zirve Yarışı

Hollanda'da, önceki koalisyonun çökmesiyle tetiklenen erken genel seçimlerde oy verme işlemi devam ediyor. İlk anketler ve analizler, aşırı sağcı lider Geert Wilders'ın liderliğindeki Özgürlük Partisi'nin (PVV) bir kez daha birinci parti olarak meclisten çıkabileceğini işaret ediyor. Ancak bu sonuç, ülkeyi aylarca sürebilecek yeni bir siyasi istikrarsızlık ve koalisyon kriziyle karşı karşıya bırakabilir.

Seçimler, Wilders'ın aşırı göçmen karşıtı bir planın kabul edilmemesi üzerine geçen Haziran ayında sağ koalisyondan çekilmesiyle tetiklenmişti.

Seçimin Ana Gündemi ve Katılım Analizi

Seçim kampanyasına, önceki seçimde olduğu gibi yine göçmenlik ve sığınmacı politikaları hakim oldu. Göçmenlik karşıtı sert retorik, daha ılımlı partiler arasında bile sertleşmiş durumda. Seçim öncesinde çıkan tartışmalar, Wilders'ın Müslüman karşıtı söylemlerini yoğunlaştırmasıyla tırmanmış, Hollandalı Müslümanlar arasında aşırı sağın yükselişi nedeniyle korku ve endişe artmıştı.

Yaşlı Seçmen Sayısında Artış: İstatistikler, 65 yaş ve üzeri seçmenlerin oranının yüzde 28 ile önceki seçimlere göre daha yüksek olduğunu gösteriyor. Ortalama seçmen yaşının 51,1'e yükselmesi, seçim sonuçlarını etkileyebilecek demografik bir değişim olarak yorumlanıyor.

Düşük Katılım Endişesi: Öğleden sonraki katılım oranları 2023 seçimlerine göre marjinal olarak düşük seyretse de, iş çıkışı saatlerinde oy kullanma merkezlerinde uzun kuyruklar oluştuğu bildiriliyor.

Aşırı Sağın Hükümet Dışı Kalma Riski

Wilders'ın PVV'sinin yeniden en çok sandalye kazanan parti olması, Hollanda ve Avrupa siyaseti için karmaşık sonuçlar doğuracaktır:

1. "Kordon Sanitair" (Kararlılık Duvarı): Ana akım partilerin çoğu, PVV'nin toksik imajı ve radikal politikaları nedeniyle Wilders ile resmi bir koalisyon kurmayı kategorik olarak reddetmektedir. Bu "kordon sanitair"in sürmesi beklenmektedir. Bu durum, birinci parti olmasına rağmen Wilders'ın hükümet dışı kalmasına ve ülkeyi istikrarsız bir azınlık veya parçalı bir dörtlü koalisyon ihtimaline zorlayabilir.
2. Ana Akımın Sürüklenmesi: Aşırı sağın siyaset üzerindeki "manyetik çekim gücü" devam etmektedir. Diğer partiler, PVV'nin göçmenlik gibi ana temalarını benimseyerek kendi retoriklerini sertleştirmek zorunda kalmakta, bu da siyasi yelpazenin genel olarak sağa kaymasına neden olmaktadır.
3. Hükümet Kurma Zorluğu: Hollanda parlamentosunda (150 sandalye) çoğunluk (76 sandalye) elde etmek için en az üç veya dört partinin bir araya gelmesi gerekmektedir. PVV'nin dışlanması, müzakerelerin aylarca sürmesi ve ortaya çıkacak hükümetin oldukça kırılgan olması ihtimalini güçlendirmektedir.

Kaynak: The Guardian