Bir Davetten Fazlası: Avrupa’da Aşırı Sağ Neden Normalleşiyor?
Avrupa’da yıllardır sandıkta büyüyen aşırı sağ, artık kapalı kapılar ardında değil, küresel güvenlik masalarında yer alıyor. Almanya’da aşırı sağcı AfD partisinin 2026 Münih Güvenlik Konferansı’na resmi olarak davet edilmesi, kıtanın siyasi tabularının birer birer çöktüğünü ortaya koydu. Bu adım, sadece bir davet değil; Avrupa’da değişen güç dengelerinin açık ilanı olarak görülüyor.
Sandıktan Sisteme Taşan Dalga
Son yıllarda Fransa’da Ulusal Birlik, İtalya’da İtalya’nın Kardeşleri, Hollanda’da Özgürlük Partisi gibi aşırı sağ partilerin elde ettiği seçim başarıları, Avrupa siyasetini savunma pozisyonuna itti. Ana akım partiler, seçmen kaybını durdurmakta zorlanırken, bir dönem “izole edilmesi gereken” yapılar artık görmezden gelinemiyor.
Münih Güvenlik Konferansı yönetimi, AfD kararını “gerçekçi diyalog” gerekçesiyle savunurken, bu tercih Avrupa’daki yangın duvarının fiilen çöktüğü yorumlarına yol açtı.
Tepkiler ve Güvenlik Endişesi
AfD’nin özellikle Rusya’ya yakın söylemleri ve NATO karşıtı çıkışları, davetin ardından transatlantik cephede rahatsızlık yarattı. ABD ve bazı Doğu Avrupa ülkeleri, aşırı sağın güvenlik zirvelerinde meşrulaşmasının uzun vadede ittifak yapısını zayıflatabileceği uyarısında bulunuyor.
Diplomatik kulislerde, bu davetin benzer zirveler için emsal teşkil edebileceği konuşuluyor.
Avrupa’daki aşırı sağ yükselişi tek başına ideolojik bir dönüşüm değil; göç baskısı, yaşam maliyetleri, kimlik tartışmaları ve merkez siyasetin seçmene temas edememesiyle beslenen yapısal bir kırılmanın sonucu. AfD’nin Münih’teki varlığı, aşırı sağın artık “protesto oyu” değil, sistemin bir parçası olarak kabul edilmeye başlandığını gösteriyor. Bu durum, Avrupa demokrasileri için yeni bir eşik anlamına geliyor.
Avrupalı bir siyaset analisti süreci şu sözlerle özetliyor:
“AfD’nin Münih Güvenlik Konferansı’na davet edilmesi, Avrupa’da siyasetin değil, toplumların yön değiştirdiğinin kanıtıdır.”
2026’ya kadar Avrupa’da aşırı sağın daha fazla hükümet ortağı olması beklenirken, Münih Güvenlik Konferansı bu dönüşümün küresel vitrine çıktığı ilk büyük sınav olacak. Avrupa’nın güvenlik mimarisi, artık sadece askeri tehditlerle değil, kendi içinden yükselen siyasi dalgayla da yüzleşmek zorunda.
Kaynaklar:
Münih Güvenlik Konferansı Resmi Açıklamaları • The Guardian • Euronews
Fotograf: DW
Yorumlar (0)
Yorum Yap
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!