ABD'nin AB'yi Bölme Planı İddiası: Trump Yönetimi 4 Ülkeyi Hedef mi Aldı?

Ulusal Güvenlik Stratejisi Taslağı (NSS) Sızdırıldığı İddia Ediliyor

Avrupa medyasında yer alan ve büyük yankı uyandıran bir iddiaya göre, ABD yönetimi, Avrupa Birliği'nin (AB) bütünlüğünü zayıflatmayı hedefleyen radikal bir strateji üzerinde çalışıyor. 

Bu iddiaların kaynağı, henüz kamuoyuna duyurulmamış olduğu belirtilen bir Ulusal Güvenlik Stratejisi (NSS) taslağı.

Daha önce, ABD'nin resmî olarak yayımladığı 4 Aralık 2025 tarihli NSS belgesinde Avrupa'nın "çöküşe geçen bir kıta" olarak tanımlanması, Avrupalı siyasetçiler arasında zaten rahatsızlığa neden olmuştu. 

Ancak sızdırıldığı öne sürülen bu yeni taslağın, ABD'nin Avrupa'daki gelecekteki yol haritasını daha ayrıntılı ve hassas bir şekilde ortaya koyduğu iddia ediliyor. (H2 Başlık - Otomatik Boyutlandırma)

AB’den Koparılmak İstenen Dört Ülke İddiası

ABD merkezli Defense One portalı tarafından görüldüğü öne sürülen taslakta yer alan en çarpıcı iddia, ABD'nin Avrupa Birliği'nden koparmayı amaçladığı dört ülkeye odaklanıyor:

1. İtalya
2. Avusturya
3. Polonya
4. Macaristan

İddiaya göre, ABD bu dört ülkeyle ikili işbirliğini özellikle yoğunlaştıracak ve bu işbirliğinin temel amacı, söz konusu ülkelerin AB içerisindeki pozisyonlarını zayıflatmak ve onları Birlik'ten ayrılmaya yönlendirmek olacak.

Beyaz Saray İddiaları Yalanladı

Söz konusu hassas iddiaların Avrupa'da yarattığı spekülasyonların ardından Beyaz Saray'dan resmî bir açıklama geldi. ABD yönetimi, Defense One portalına yaptığı açıklamada, böyle bir NSS taslağının varlığını kesin bir dille yalanladı.

Ancak Avrupa basınında yer alan haberler, Beyaz Saray'ın bu yalanlamasının kıtadaki siyasetçiler ve kamuoyu nezdindeki soru işaretlerini gidermekte yeterli olmadığını belirtiyor.

Max Analiz

Transatlantik Gerilim ve AB'nin İç Çatlakları

Bu iddia, ABD ile Avrupa Birliği arasındaki son dönemde artan jeopolitik gerilimi ve ticaret anlaşmazlıklarını yansıtan bir boyuta sahiptir. 

Eğer sızdırıldığı iddia edilen taslağın içeriği doğruysa, ABD'nin dış politikasının artık AB'yi homojen bir ortak olarak değil, kendi çıkarları doğrultusunda parçalanabilecek veya yönlendirilebilecek bir yapı olarak gördüğüne işaret eder.

Özellikle listede adı geçen Polonya ve Macaristan, son yıllarda hukukun üstünlüğü ve AB değerleri konusunda Birlik ile ciddi anlaşmazlıklar yaşamış, merkezî AB politikalarına karşı sert eleştirileriyle öne çıkmışlardır. 

İtalya ve Avusturya ise zaman zaman AB'nin göç ve maliye politikalarına yönelik itirazlarıyla gündeme gelmiştir. ABD'nin bu ülkelerle ikili ilişkileri güçlendirme girişimi, AB içindeki bu ayrışmaları derinleştirerek Birlik'in ortak hareket etme yeteneğini baltalamayı hedefleyebilir. 

Bu durum, AB’nin gelecekteki siyasi bütünlüğü ve küresel ekonomideki ağırlığı açısından büyük bir risk taşımaktadır.

Kaynak: Ekonomist