2025’in ilk üç çeyreğinde küresel risk faktörleri güçlendi. ABD tarifeleri, jeopolitik gerilimler ve iç enflasyon baskısı, yılın son çeyreğini zorlaştırabilir.
2025 yılında, ABD’nin uyguladığı tarifeler, Rusya-Ukrayna savaşı, Avrupa’daki ekonomik toparlanma süreçleri gibi dış etkenler, bu yılın ilk üç çeyreğinde hissedildi. Dünyanın her yerinden ekonomik aktörler, yılın son çeyreğinde daha tedbirli olması gerektiği konusunda hemfikir.
Gayri safi yurtiçi hâsıla (GSYH) büyüme tahminlerinin aşağı yönlü revize edildiği, geç gelen enflasyon baskılarının tüketim ve yatırım kararlarını zorlaştırdığı belirtiliyor. Ayrıca para politikalarının katılaşması, merkez bankalarının faiz silahını sıkı kullanma eğilimi, büyüme beklentilerini sınırlıyor.

Kobi World
Şu anda dünya ekonomisi, hem ticaret savaşlarının hem emtia fiyatlarındaki oynaklığın baskısı altında. ABD-Çin gerilimi, Avrupa’nın enerji maliyetleri ve jeopolitik riskler, küresel sermaye akışlarını yönlendiriyor.
TL üzerindeki baskı, ithalat maliyetlerinin artması ve enflasyonun kontrolü zorlaşması bekleniyor. Yerli üretimciler, dış kaynaklı maliyetlerle ayakta kalmakta zorlanabilir.
Son çeyrek, yılın kaderini belirleyici olabilir. Dirençli sektörler (gıda, enerji, sağlık) bir nebze korunaklı olabilirken, lüks tüketim ve inşaat gibi sektörler baskı altında kalacak. Akıllı yatırımcılar, likidite yönetimini, risk çeşitlendirmesini ve nakit akışlarını öne çıkaran stratejilere yönelecek.
Kaynak: Bloomberght
Yorumlar (0)
Yorum Yap
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!