ABD Başkanı Donald Trump, federal düzeyde askeri birliklerin ülke içi olaylarda kullanılmasına izin veren “Asayiş Yasası” (Insurrection Act) maddesini devreye sokabileceğini açıkladı.

Trump’ın bu açıklaması, Demokrat Parti’nin yönettiği büyük şehirlerle federal yönetim arasındaki gerginliği yeniden alevlendirdi. 

Yasa, olağanüstü durumlarda başkanın eyalet yönetimlerinin onayı olmadan orduyu iç güvenliği sağlamak için görevlendirmesine olanak tanıyor.

Açıklamanın ardından, Teksas’tan yüzlerce Ulusal Muhafız askeri Chicago sokaklarında devriye görevi için hazırlandı. Demokrat belediye başkanları ise bu adımı “yetki aşımı” olarak nitelendiriyor.

Trump cephesi ise, “ülke genelinde güvenliği sağlamak ve kaosu önlemek için” bu adımın gerekli olduğunu savunuyor.

Donald Trump’ın “Asayiş Yasası”nı gündeme taşıması, yalnızca iç politika boyutunda değil, ABD’nin küresel imajı açısından da dikkatle okunmalı.

Demokrat şehirlerle Beyaz Saray arasındaki bu gerginlik, Amerika’da federal otorite ile yerel yönetimler arasındaki güç dengesinin yeniden tartışılmasına yol açıyor.

Uluslararası düzeyde ise bu durum, Washington’un “demokrasi” söylemini zayıflatma riski taşıyor. 

ABD’nin kendi içinde askeri yöntemlerle asayiş sağlaması, dış politikada savunduğu demokratik standartlara gölge düşürebilir.

Diplomatik açıdan bakıldığında, Trump’ın bu adımı iç istikrarı önceliklendiren, dış meşruiyeti ikinci plana atan bir stratejiye işaret ediyor. Bu eğilim, özellikle Orta Doğu ve Avrupa’daki müttefikler açısından “ABD’nin içe kapanan politikası” şeklinde yorumlanabilir.

Kaynak: Associated Press / Reuters