ABD Başkanı Donald Trump, İsrail–Filistin çatışmasına dair 20 maddelik kapsamlı bir “Gazze planı” açıkladı.

Plan; ateşkes, esir takası, uluslararası güç konuşlandırılması ve Gazze’de geçici teknokrat bir yönetim kurulmasını öngörüyor. Ancak farklı aktörlerden gelen tepkiler, planın uygulanabilirliği konusunda soru işaretlerini beraberinde getiriyor.
Planın Ana Hatları
TRT Haber’in aktardığına göre, plan öne çıkan şu başlıkları içeriyor:
- Ateşkes ve saldırıların durdurulması
- Esir takası
- Gazze’ye hızlı insani yardım ulaştırılması
- İsrail’in Gazze’yi işgal etmeyeceği, Filistinlilerin zorla göç ettirilmeyeceği
- ABD, Arap ülkeleri ve uluslararası ortaklardan oluşacak geçici bir stabilizasyon gücü
- Kamu hizmetlerini yürütecek teknokratlardan oluşan geçici bir yönetim
- Gazze için ekonomik kalkınma programı
- Planın uygulanmasını denetleyecek “Barış Kurulu”
Trump, açıklamasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a övgüyle atıfta bulunarak Türkiye’nin sürece katkısına işaret etti.
Uluslararası Tepkiler
- ABD / Batı Medyası: Associated Press, planın Hamas’ın yönetimden dışlanmasını öngördüğünü ve bu nedenle kabul edilmesinin zor olabileceğini aktardı. Washington Post ise planın Filistin devletine giden yolda “muğlak da olsa bir kapı araladığını” yazdı.
- İsrail: Başbakan Netanyahu planı desteklediğini açıkladı. Ancak kabinesindeki aşırı sağ kanat, özellikle Filistin Otoritesi’nin dahil edilmesine karşı çıktı.
- Hamas / Filistin: Hamas yetkilileri, planı incelediklerini ancak nihai metni görmeden yanıt vermeyeceklerini duyurdu. Silahsızlanma ve yönetimden
dışlanma şartlarının “direniş hakkını sınırlandırma” anlamına gelebileceğini vurguladılar.
- Arap Dünyası: Birleşik Arap Emirlikleri, Netanyahu’ya planı destekleme çağrısı yaparken Batı Şeria’nın ilhakı konusunda uyarıda bulundu.
Türkiye’nin Rolü
Trump’ın konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a övgüyle yer vermesi dikkat çekti. Türkiye’nin hem bölgedeki etkin diplomatik konumu hem de Gazze’ye uzun süredir sağladığı insani yardımlar, Ankara’yı planın olası uygulama sürecinde kritik bir aktör haline getiriyor. Türkiye’nin olası rolü şu başlıklarda öne çıkıyor:
- Uluslararası barış gücünde yer alma ihtimali
- Gazze’nin yeniden inşasında insani ve teknik destek sağlama
- Bölgesel aktörler arasında diplomatik aracılık rolü üstlenme
Bu bağlamda Türkiye’nin planın kaderini etkileyecek önemli bir köprü rolü oynayabileceği değerlendiriliyor.
Güçlü ve Zayıf Yönler
Güçlü Yönler
- Ateşkes ve esir takası gibi sahada hızlı insani fayda sağlayabilecek adımlar içeriyor
- Uluslararası güç önerisi, güvenlik açısından koruyucu bir çerçeve sunabilir
- Gazze’nin yeniden imarı ve ekonomik kalkınma boyutu umut vadediyor
- İsrail’in Gazze’yi işgal etmeyeceği taahhüdü önemli bir siyasi mesaj
Zayıf / Riskli Noktalar
- Hamas’ın dışlanması planın meşruiyetini zayıflatabilir
- Egemenlik tartışmaları ve dış müdahale algısı doğurabilir
- Finansman, güvenli koridorlar ve uzun vadeli istikrar ciddi zorluklar içeriyor
- İsrail iç siyasetinde aşırı sağın direnci uygulanabilirliği sınırlayabilir.
Olası Senaryolar

1. Planın kabulü: Ateşkes sağlanır, yardım ulaştırılır, uluslararası güç devreye girer. Ancak bu, Hamas’ın şartları kabul etmesine bağlı.
2. Kısmi uygulama: Esir takası ve yardımlar hayata geçebilir; ancak silahsızlanma ve yönetim konularında tıkanıklık yaşanabilir.
3. Reddetme: Hamas planı reddederse, İsrail ve ABD askeri baskıyı artırabilir. Bu durumda insani kriz derinleşebilir.
4. Revizyon: Plan tarafların itirazları doğrultusunda değiştirilerek yeni bir sürümle sunulabilir.
Sonuç olarak;
Trump’ın planı, Orta Doğu’da kanayan bir yara için diplomatik bir girişim sunuyor. Ancak uygulanabilirliği, sahadaki güç dengeleri, tarafların niyetleri ve uluslararası desteğe bağlı. Geçmiş barış girişimlerinde olduğu gibi, bu planın da başarı şansı tarafların sahadaki tavırlarıyla belirlenecek.
---
Kaynaklar: TRT Haber, AP News, Reuters, Washington Post, Time, SvD
Yorumlar (0)
Yorum Yap
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!