Suudi Arabistan ve BAE Arasında "Yemen" Çatlağı: Mukelle Saldırısı İpleri Gerdi

Suudi Hava Saldırısı Diplomatik Krize Dönüştü

Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçlerinin, 30 Aralık Salı sabahı erken saatlerde Yemen'in güneyindeki Mukelle Limanı'nı vurması, Riyad ve Abu Dabi arasındaki örtülü gerilimi gün yüzüne çıkardı. Suudi Arabistan, BAE bağlantılı bir silah sevkiyatını hedef aldığını savunarak "ulusal güvenliğin kırmızı çizgileri" olduğunu ilan etti. Bu hamle üzerine BAE, Yemen'de kalan son askeri birliklerini güvenlik gerekçesiyle tamamen çekeceğini duyurdu.

BAE’den 24 Saat İçinde Çekilme Kararı

Suudi Arabistan destekli Yemen Başkanlık Konseyi'nin, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) güçlerine ülkeyi terk etmesi için 24 saat süre vermesinin ardından Abu Dabi yönetimi, misyonun sona erdiğini açıkladı. BAE Dışişleri Bakanlığı, Mukelle Limanı’na yapılan saldırının kendileri için "sürpriz" olduğunu ve vurulan sevkiyatın silah değil, kendi birliklerine giden lojistik destek olduğunu savundu.

Ayrılıkçıların Hamlesi ve Derinleşen Ayrılık

Kriz, Aralık ayı başında BAE destekli Güney Geçiş Konseyi (STC) güçlerinin Yemen'in güneyinde, stratejik Hadramut bölgesi dahil olmak üzere geniş alanları ele geçirmesiyle tetiklendi. Riyad, bu ilerleyişi kendisine yönelik bir tehdit olarak algılarken, iki ülke arasındaki petrol kotaları ve bölgesel nüfuz yarışı gibi eski anlaşmazlıklar bu olayla birlikte yeniden alevlendi.

Washington Görüşmelerinin Rolü

Reuters'a konuşan Suudi kaynaklar, gerilimin Kasım ayında Washington'da Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ile ABD Başkanı Donald Trump arasında yapılan Sudan ve bölge güvenliği görüşmelerindeki "yanlış algılamalardan" beslendiğini öne sürdü. Aralık ayından bu yana yürütülen üst düzey telefon trafiğinin sahada henüz somut bir yumuşama yaratmadığı belirtiliyor.

Körfez’in "İstikrar Adası" İmajı Sarsılıyor

Yemen'deki bu son tırmanış, Körfez ülkelerinin geleneksel olarak sergilediği "yekpare blok" imajını ciddi şekilde zedeliyor. İki büyük petrol üreticisi arasındaki güven bunalımı, sadece Yemen'in geleceğini değil, aynı zamanda Kızıldeniz güvenliğini ve küresel enerji piyasalarındaki iş birliğini de emsal niteliğinde bir belirsizliğe sürüklüyor.

Bölgesel Dengeleri Ne Bekliyor?

BAE güçlerinin çekilmesi askeri bir çatışmayı önleyebilir ancak siyasi nüfuz savaşı devam edecek gibi görünüyor. Önümüzdeki günlerde Trump yönetiminin arabuluculuk girişimleri ve Riyad'ın güney Yemen'deki boşluğu nasıl dolduracağı, Orta Doğu’nun yeni güvenlik mimarisini belirleyecek.

Kaynak:

Bu haber, aşağıdaki uluslararası kaynaklar doğrultusunda hazırlanmıştır:

• Reuters (Maha El Dahan ve Samia Nakhoul Analizi)
• Global Banking and Finance Review (Saha Aktarımı)
• Al-Monitor (Bölgesel Güvenlik İncelemesi)
• SABAA TV (Liman Görüntüleri ve Yerel Raporlar)