Suriye’de Yeni İttifakın Şifreleri: Dürzi Liderden Kürtlere ve Bölge Güçlerine Kritik Mesaj
Suriye’de Esed sonrası dönemde sular durulmak yerine daha karmaşık bir hal alıyor. Ülkenin güneyindeki Dürzilerin en yüksek dini otoritesi Şeyh Hikmet el-Hicri’nin, Kürtlerin hak arayışına verdiği tam destek ve İsrail’e gönderdiği sıcak mesajlar,
Suriye’nin toprak bütünlüğü ve bölgesel ittifaklar üzerinde deprem etkisi yaratabilir. Bu açıklama, sadece bir destek mesajı değil, aynı zamanda Süveyda’dan Rojava’ya uzanan yeni bir "özerklik" hattının habercisi niteliğinde.
"Eski Rejim Gitti, Zihniyet Değişmedi"
Dürziler, Suriye iç savaşı boyunca Süveyda vilayetinde büyük ölçüde tarafsız kalsa da son yıllarda merkezi yönetime karşı en sert muhalefeti sergileyen grup oldu. Şeyh Hicri’nin liderliğindeki topluluk, Esed rejiminin çöküşünden sonra kurulan geçiş yönetiminden de umduğunu bulamadı.
Hicri’ye göre; isimler değişse de "tekfirci yapılar ve yabancı unsurlar" halka aynı acıları çektirmeye devam ediyor.
Dürzi-Kürt İttifakı mı Doğuyor?
Kürtlere Neden "Tam Destek" Verildi?
Şeyh Hicri, yayımladığı mesajda Kürtlerin zulme karşı duruşunu "takdire şayan" olarak niteledi. Bu destek, sadece insani bir selam değil; Suriye’nin kuzeyi (Rojava) ile güneyi (Süveyda) arasında "kendi kaderini tayin etme" ortak paydasında buluşan siyasi bir blok oluşturma çabası olarak görülüyor.
Hicri, Kürtlerin haklarını savunurken aynı zamanda Alevi ve Hristiyanlara yönelik katliamları da kınayarak geniş bir azınlık cephesi mesajı verdi.
İsrail’e Gönderilen Selamın Perde Arkası Ne?
Açıklamanın en çok konuşulan ve bölge başkentlerini alarma geçiren kısmı ise İsrail’e yönelik ifadelerdi. Şeyh Hicri’nin "İsrail Devleti’ne, hükümetine ve halkına selam olsun" demesi, Dürzilerin yeni dönemde Şam’daki merkezi otorite yerine bölgesel güçlerle doğrudan iş birliği arayışında olduğunu kanıtlıyor.
Bu, Orta Doğu’da dengeleri tamamen değiştirecek stratejik bir kopuş anlamına geliyor.
Suriye’de "Bağımsızlık" Çanları mı Çalıyor?
Şeyh Hicri’nin söylemleri incelendiğinde, artık "ulusal uzlaşı" yerine "yerel bağımsızlık" fikrinin ağır bastığı görülüyor.
Özerklik Talebi: "Kendi kaderini tayin etme" vurgusu, Dürzilerin Suriye içinde veya bağımsız bir statü için uluslararası destek aradığını gösteriyor.
Geçiş Yönetimine Güvensizlik: Mevcut grupların "müstebit" olarak nitelenmesi, Dürzilerin yeni Suriye yönetiminde kendilerini güvende hissetmediğinin ilanıdır.
Vefa ve İttifak: Hicri’nin "Bize yardım eden herkese vefalı olacağız" sözü, askeri ve lojistik destek karşılığında yeni ortaklıklara açık bir davetiyedir.
Analitik bakışa göre; Hicri, Dürzileri Suriye’nin kaotik geleceğinden korumak için "Güney Otonomisi" projesini resmen başlattı.
Güneyinde "Kara Temmuz" Endişesi: Şimdi Ne Olacak?
Hicri’nin açıklamaları sonrası Şam ve diğer muhalif grupların tepkisi merak konusu. Dürzi toplumunun "kuşatma altında" olduğunu belirten Hicri, uluslararası yasalar çerçevesinde bağımsızlık talep ediyor. Eğer bu çağrı uluslararası toplumda veya İsrail hattında karşılık bulursa, Suriye’nin güneyi yeni bir sıcak çatışma veya kopuş bölgesine dönüşebilir. En büyük risk; mezhepsel kışkırtmaların bölgeyi yeniden ateşe atmasıdır.
Kaynak: Haber Analiz Merkezi, Rudaw
Yorumlar (0)
Yorum Yap
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!