Rusya, Şam ve Trump: Osmanli Tokadi Gelecek Gibi

Şam’da Rusya–Suriye askeri işbirliği artarken, Trump diplomasi yerine şov yapıyor. Türkiye’nin stratejik sessizliği sahadaki dengeleri belirliyor.

Z Kaya Haber Editörü

17 Kasım 2025, 01:36 2 dakika okuma

Suriye Masasında Rusya–Şam Hamleleri, Trump’ın Şovu ve Türkiye’nin Sessizliği

Şam’da Suriye Savunma Bakanı Murhaf Ebu Kasra’nın, Rusya Savunma Bakan Yardımcısı Yunus-Bek Yevkurov başkanlığındaki üst düzey heyeti ağırlaması, bölgede önemli bir askeri-diplomatik gelişme olarak öne çıkıyor.

Görüşmede askeri işbirliği ve koordinasyon mekanizmalarının güçlendirilmesi gündeme geldi.

Türkiye bu süreçte sessiz kalmayı tercih ederken, ABD Başkanı Trump’ın Suriye liderine yönelik “parfüm sıkma” gibi tuhaf şovları, sahadaki gerçek güç dengelerini gölgelemeye yetmiyor.

Rusya ve Şam Yeni Askeri İşbirliği Peşinde

Üst düzey görüşme, Suriye’deki askeri koordinasyonu artırmayı ve karşılıklı çıkarları gözeten ortak hedefler oluşturmayı amaçlıyor.

Bu hamleler, sahada Türkiye’nin güvenlik ve sınır politikaları açısından önemli sinyaller taşıyor.

Trump’ın Şovu: Diplomasi mi, Popülizm mi?

ABD Başkanı Trump’ın Suriye liderine parfüm sıkması gibi görüntüler, sahadaki ciddi askeri ve diplomatik süreci gölgede bırakıyor.

ABD’nin sahada etkisiz ama medyada görünür olma stratejisi öne çıkıyor.

Türkiye Sessiz

Türkiye’nin sessizliği sahada hem bir risk hem stratejik bir fırsat olarak değerlendirilebilir:

Avantaj: Erdoğan, sahadaki değişimleri izleyerek doğru zamanda hamle yapma esnekliği kazanıyor.

Risk: Rusya ve Şam’ın artan koordinasyonu, Türkiye’nin sahadaki inisiyatifini sınırlayabilir.

Max Haber Analiz

Bu tabloya bakıldığında, Türkiye’nin ufak bir stratejik hamlesi bile sahadaki oyunu sah matla bitirebilir.

Ancak Ankara’nın ‘Osmanlı tokadı’ olarak bilinen sert müdahale doktrini devreye girerse, bölgede çok daha büyük kırılmalar ve ağır sonuçlar kaçınılmaz olur.

Türkiye’nin sessizliği, Erdoğan’ın bekle-gör stratejisinin bir parçası olarak yorumlanabilir.

Rusya–Şam hattındaki hamleler, Türkiye’nin güvenlik, diplomasi ve sınır yönetimi politikalarını test ediyor.

ABD’nin popülist hamleleri sahadaki gerçek dengeleri etkilemezken, Türkiye için en kritik unsur doğru zamanlama ve stratejik hamlelerin seçilmesi olacak.