Orta Doğu'da Fırtına Öncesi Sessizlik: Netanyahu’nun Trump’a Götüreceği "İran Dosyası"nda Ne Var?

Dünya, Florida’da gerçekleşecek o kritik zirveye kilitlendi. İsrail Başbakanı Netanyahu’nun, ABD Başkanı Trump’a sunacağı iddia edilen yeni İran saldırı planı, sadece bölgesel bir çatışmayı değil, küresel enerji ve güvenlik dengelerini kökten değiştirebilir. 

Hazirandaki nükleer tesis saldırılarının ardından İran’ın yeniden toparlanma çabası, Tel Aviv-Washington hattında "acil müdahale" kodlu yeni bir süreci tetikledi.

 Hazirandaki "Ortak Operasyon" Neyin Habercisiydi?

2024 yılı İran ve İsrail arasında tarihin en kanlı düellolarına sahne oldu. Nisan ve Ekim aylarındaki karşılıklı saldırıların ardından, 13 Haziran’da İsrail’in nükleer tesisleri hedef alan operasyonuyla tansiyon zirveye çıkmıştı. 

9 nükleer bilim insanının hayatını kaybettiği o saldırıların ardından, ABD’nin de doğrudan katılımıyla Natanz ve İsfahan vurulmuştu. Şimdi ise İran’ın bu tesisleri onarma hızı, İsrail’i yeni bir "önleyici vuruş" arayışına itti.

Trump hangi düğmeye basacak?

İsrail’in Trump’tan Talebi Ne?

Netanyahu’nun Florida çantası, ABD’nin doğrudan desteğini içeren stratejik seçeneklerle dolu. NBC News’in sızdırdığı bilgilere göre, İsrail sadece kendi gücüne değil, ABD'nin askeri kapasitesinin sahaya inmesine odaklanmış durumda. Netanyahu, İran’ın balistik füze programının sadece İsrail’i değil, ABD’nin bölgedeki tüm çıkarlarını hedef aldığını savunarak Trump’ı ikna etmeye çalışacak.

İşte O Gizli Planın 4 Kritik Seçeneği:

Haziran ayındaki saldırılar öncesinde de sunulan ve Trump'ın "ortak operasyon"da karar kıldığı o meşhur liste yeniden masada:

İsrail’in Tek Başına Operasyonu: ABD’den sadece lojistik ve istihbarat desteği.

Sınırlı ABD Desteği: İsrail saldırısına ABD’nin hava savunma ve radar desteği sağlaması.

Tam Ölçekli Ortak Saldırı: İki ülkenin tüm unsurlarıyla İran hedeflerine yüklenmesi.

ABD’nin Tek Başına Vuruşu: Bölgesel bir savaşı önlemek adına ABD’nin doğrudan müdahalesi.

Diplomasi mi, yoksa "Büyük Patlama" mı?

Bu hamle, Netanyahu’nun Trump üzerindeki etkisini test edeceği bir "sadakat sınavı" niteliği taşıyor.

Nükleer Kaygı: İran’ın saldırıya uğrayan tesisleri hızla inşa etmesi, İsrail için "geri dönülemez nokta" olarak görülüyor.

Trump’ın İkilemi: 24 Haziran’da ateşkes sağlayan lider olarak Trump, yeniden bir savaşın parçası olmayı mı, yoksa "Maksimum Baskı" politikasıyla masayı mı tercih edecek?

İran’ın "Müzakere" Hamlesi: Tahran’ın diyalog mesajları vermesi, İsrail’in askeri planlarını zora sokabilecek stratejik bir manevra olarak analiz ediliyor.

Analizlere göre; Netanyahu, İran'ın savunma sistemlerini tamamen onarmasından önce Trump'ı "son bir darbe" için ikna etmeye çalışıyor.

Orta Doğu'da Ay Sonu Mesaisi: Bundan Sonra Ne Olacak?

Gözler ay sonunda Florida’da gerçekleşecek yüz yüze görüşmede. Eğer Netanyahu Trump’tan beklediği yeşil ışığı alırsa, kış aylarında bölgede büyük bir askeri hareketlilik kaçınılmaz hale gelebilir. 

Ancak Trump’ın "ateşkes mimarı" imajını korumak istemesi, planın masada kalmasına da neden olabilir. En büyük risk, her iki tarafın da "yanlış hesap" yaparak bölgesel bir yangını tetiklemesidir.

Kaynak: Rudaw, Haber Merkezi