KKTC Cumhurbaşkanı Erhürman’dan Avrupa Parlamentosu’na "Anıt" ve "İşgal" Tepkisi

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman, Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Roberta Metsola'ya gönderdiği mektupla, AP'nin tartışmalı kararına sert tepki gösterdi.

 Karar, AP'nin Strazburg'daki binasına "1974'te hayatını kaybeden Kıbrıslı Rum kurbanlar anıtı" yapılması ve Türkiye'nin Kıbrıs Barış Harekâtı’nın "işgal" olarak nitelendirilmesini içeriyordu.

Tepkinin İki Temel Dayanağı: Tarihsel Gerçeklik ve Tek Taraflılık

Cumhurbaşkanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre Erhürman, AP kararının tek taraflı, siyasi ve Kıbrıs'ın tarihsel gerçeklerinden kopuk olduğunu vurguladı. Tepkinin ana dayanakları şunlar oldu:

Kayıpların Yok Sayılması: Erhürman, Kıbrıs'taki kayıp şahıslar meselesinin 1974'te değil, 1963 yılında başladığını hatırlattı. Sadece Kıbrıslı Rum kayıpların anılmasının, 1963-1974 dönemindeki Kıbrıslı Türklere yönelik insanlık dışı eylemler ve kayıpların yok sayılması anlamına geldiğini belirtti.

"İşgal" Tanımına Karşı Çıkış: AP'nin Barış Harekâtı'nı "işgal" olarak nitelendirmesine karşı çıkan Erhürman, Türkiye'nin 1974'teki müdahalesinin, 1960 Garanti Antlaşması çerçevesinde ve Kıbrıs'ın Yunanistan tarafından ilhak edilmesini engellemek amacıyla gerçekleştirilen meşru bir müdahale olduğunu hatırlattı.

Çağrı: Karar Geri Çekilsin

KKTC Cumhurbaşkanı mektubunda, AP'den bu tek taraflı anıt yapma kararının geri çekilmesini talep etti. Erhürman, Kıbrıs Türk tarafının, adada adil, yaşayabilir ve kalıcı bir çözüm için iyi niyetle çalışmaya devam edeceğini bir kez daha teyit etti.

Kıbrıs Meselesinde Çözüm Yolu Tartışması

AP'nin bu kararı, Kıbrıs meselesinde tarihi gerçekleri hiçe sayarak yalnızca Rum tarafının siyasi söylemini desteklediği yönündeki eleştirileri güçlendiriyor.

Çözüme Giden Yolda AP'nin Rolü

Analistler, Avrupa Birliği kurumlarının ve özellikle AP'nin, Ada'da kalıcı barışı desteklemek istiyorsa, Kıbrıslı Türklerin de tarihsel mağduriyetlerini ve siyasi eşitliğini tanıyan tarafsız ve dengeli bir yaklaşım sergilemesi gerektiğini belirtiyor. 

Erhürman'ın sert mektubu, Ada'daki mevcut müzakere sürecinin (iki devletli çözüm dahil) önündeki uluslararası engellere karşı KKTC'nin duruşunu netleştirmesi açısından diplomatik önem taşıyor.

Kaynak: A.A