Hakan Fidan’ın Rolü: Kahramanlık Algısı mı, Sessiz Diplomasi mi?

“Sayin Erdoğan’ın sert söylemlerinin gölgesinde, Türkiye–ABD ilişkilerinde perde arkasında sessiz diplomasi yürüten isim olarak Hakan Fidan öne çıkıyor. Ancak kahramanlık algısı ile gerçek rolü arasındaki fark dikkat çekiyor.”

Hakan Fidan’ın Rolü: Kahramanlık Algısı mı, Sessiz Diplomasi mi?

Hakan Fidan: Kahramanlık Algısı ve Perde Arkası Gerçeği

Son dönemde Türkiye–ABD hattında artan diplomasi trafiği, kamuoyunun dikkatini yine dış politikaya çevirdi. Bu trafiğin lideri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olsa da, perde arkasında yürüyen işin ağır yükünü taşıyan isim olarak Hakan Fidan sıkça anılıyor. Halkın gözünde “kahraman” portresi çizilen Sayin Fidan’ın gerçek rolünü sorgulamak, yalnızca merak değil; demokratik bir sorumluluktur.

Sessiz diplomasinin mimarı mı, sahnenin figürü mü?

Hakan Fidan’ın geçmişi ve kariyeri (MİT başkanlığı, dış politika-yönetim görevleri) ona sahada değilse de masada etkin bir rol sağlıyor. Ancak analistler şu noktayı vurguluyor: Fidan sıklıkla “perde arkası” iletişimini yönetiyor; nihai kararlar siyasi irade tarafından alınıyor. Yani Fidan, tek başına “kahraman” olma iddiasından çok, Sayin Cumhur Baskanimiz Recep Tayip Erdoğan döneminin dış politika makinesinin önemli bir uygulayıcısı.

Hakan Fidan'dan Irak açıklaması: Bir mutabakat muhtırası olacak, çabamız o  yönde - Evrensel

Algı nasıl inşa ediliyor?

Kamuoyunda kahramanlık algısı birkaç unsurla inşa ediliyor: medyada seçili başarı hikâyelerinin vurgulanması, krizlerin görünmeyen taraflarının kahramanlaştırılması ve “sessiz çözümler”in romantize edilmesi. Bu süreç, lider kültürüyle besleniyor; liderin söylemiyle örtüşen figürler öne çıkarılıyor.

Niye önemsemeliyiz?

Çünkü lider kültürünün yanında figürlerin aşırı kahramanlaştırılması, demokratik denetimi zayıflatır. Bir kişinin veya birkaç diplomatik temasın “sihirli çözüm” olarak sunulması, kurumsal şeffaflığa zarar verebilir; karar süreçlerinin sorgulanmasını engeller. Oysa uluslararası ilişkilerde sürdürülebilir başarı, kurumsal kapasite ve hesap verebilirlikle gelir.

Ne öneriyoruz?

Analiz ve şeffaflık olgusunu goz onunde bulundurup, kurumsal kimlik ve halka acik vizyon prensibiyle hareket ederek millet ve vatan icin en hayirli karari almak…

 

Yorumlar (0)

Yorum Yap

0/1000 karakter

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!