Akıllı ev sistemleri, sesli asistanlar ve internete bağlı televizyonlar hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geldi
Son dönemde sıkça sorulan bir soru var: Bu cihazlar bizi gizlice dinliyor olabilir mi? Uzmanlara göre cevap, “teknik olarak evet, ama her zaman kötü niyetle değil.”
Türkiye’de her geçen gün daha fazla evde “akıllı cihaz” kullanılıyor. Televizyonlar, buzdolapları, hoparlörler ve telefonlar artık internete bağlı çalışıyor. Ancak bu bağlantı beraberinde ciddi bir gizlilik tartışmasını da getiriyor.

Siber güvenlik uzmanları, bu cihazların kullanıcı deneyimini geliştirmek amacıyla mikrofon ve kamera sensörlerini sürekli aktif tuttuklarını belirtiyor.
Bu sayede sesli komutlar veya kişisel öneriler için veriler toplanıyor. Ancak toplanan bu verilerin nerede, ne kadar süreyle ve kimler tarafından işlendiği çoğu zaman kullanıcı tarafından bilinmiyor.
2019 yılında ABD merkezli bir siber güvenlik firmasının yaptığı araştırmaya göre, popüler akıllı TV markalarının %80’i, kullanıcıların izleme alışkanlıklarını kaydediyor.
Bu verileri reklam şirketlerine satıyor. Benzer biçimde, sesli asistanlar (Alexa, Siri, Google Asistan gibi) bazı durumlarda yanlışlıkla aktif hale gelerek konuşmaları kaydedebiliyor.
Türkiye’de de kişisel verilerin korunmasına ilişkin yasa (KVKK), bu tür uygulamaları denetim altına almaya çalışıyor
Ancak uzmanlar, kullanıcıların da bireysel olarak bazı önlemleri alması gerektiği konusunda hemfikir.
Mikrofon erişimlerini kapatmak, cihazları yalnızca gerektiğinde internete bağlamak ve gizlilik ayarlarını düzenli kontrol etmek, en temel koruma adımları arasında yer alıyor.
Veri güvenliği araştırmacısı Dr. Ece Karaca, konuyla ilgili olarak “Bu cihazlar tamamen kötü niyetli değil; fakat kullanıcı farkındalığı düşük olduğu sürece, veri toplayan sistemler sınırlarını genişletmeye devam eder” diyor.
Yorumlar (0)
Yorum Yap
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!