102 yaşına giren Türkiye Cumhuriyeti’nin mimarı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk

Umutları tükenmiş bir milleti yeniden ayağa kaldırarak Milli Mücadele’nin önderi olan ve bugün 102 yaşına giren Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, aramızdan ayrılışının 87. yılında saygı, minnet ve özlemle anılıyor.

Selanik’ten Cumhuriyet’e Uzanan Bir Ömür

1881 yılında Selanik’te doğan Mustafa Kemal, küçük yaşta disiplinli eğitimiyle dikkat çekti.
İlköğrenimini Şemsi Efendi Mektebi'nde tamamladı, ardından Selanik Askeri Rüştiyesi ve Manastır Askeri İdadisi'nden mezun oldu.

1902’de Harp Okulu’nu, 1905’te Harp Akademisi’ni bitirerek Kurmay Yüzbaşı olarak orduya katıldı. Aynı yıl Şam’daki 5. Ordu emrinde göreve başladı.

Cephelerden Gelen Lider

Mustafa Kemal, Trablusgarp’ta, ardından Çanakkale Cephesi’nde gösterdiği üstün başarılarla öne çıktı.
1915’te Conkbayırı’nda “Cephaneniz yoksa süngünüz var” emriyle askerlerine moral verdi ve Çanakkale Zaferi’nin simgesi haline geldi.

1916’da Doğu Cephesi’nde Muş ve Bitlis’i düşmandan geri aldı, Generalliğe terfi etti.
1917–1918 yıllarında Suriye Cephesi’nde 7. Ordu Komutanı olarak görev yaptı.

19 Mayıs 1919: Bir Milletin Yeniden Doğuşu

13 Kasım 1918’de İstanbul’a dönen Mustafa Kemal, ülkenin işgaline tanık olduktan sonra 16 Mayıs 1919’da Bandırma Vapuru ile Samsun’a hareket etti.
19 Mayıs 1919’da Anadolu topraklarına ayak basarak Milli Mücadele’yi başlattı.

Amasya Genelgesi, Erzurum ve Sivas Kongreleri ile “Milletin bağımsızlığını yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.” ilkesini tüm ülkeye ilan etti.

23 Nisan 1920: Milli Egemenlik Dönemi

Atatürk’ün önderliğinde Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) 23 Nisan 1920’de Ankara’da açıldı.
Böylece ulusal irade resmen yönetim gücünü eline aldı.
TBMM’nin açılmasından kısa süre önce Atatürk’ün talimatıyla 6 Nisan 1920’de Anadolu Ajansı (AA) kuruldu.

“Vatanın Her Karış Toprağı Vatandaşın Kanıyla Islanmadıkça...”

İnönü ve Sakarya Savaşları, Türk ordusunun direnişini simgeledi.
Sakarya Meydan Muharebesi zaferinin ardından Atatürk’e “Gazi” unvanı ve “Mareşal” rütbesi verildi.

26 Ağustos 1922’de başlayan Büyük Taarruz, 30 Ağustos Başkomutanlık Meydan Muharebesi zaferiyle sonuçlandı.
9 Eylül 1922’de Türk ordusu İzmir’e girerek işgale son verdi.

Cumhuriyet’in İlanı

Kurtuluş Savaşı zaferle tamamlandıktan sonra, 29 Ekim 1923’te Cumhuriyet ilan edildi.
TBMM tarafından oybirliğiyle Cumhurbaşkanı seçilen Mustafa Kemal Atatürk, bu görevi 1938’deki vefatına kadar sürdürdü.

Atatürk, 14 Haziran 1926’daki suikast girişimi sonrası “Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.” sözleriyle tarihe geçti.

Reformlar ve Modern Türkiye

Atatürk, ülkenin çağdaşlaşması için köklü devrimler yaptı:

• Eğitim, hukuk ve kadın hakları alanlarında öncül reformlar,
• Ekonomik kalkınma için 1933’te Beş Yıllık Sanayi Planı,
• Dış politikada Lozan, Montrö, Balkan Antantı ve Sadabat Paktı gibi anlaşmalarla diplomatik başarılar,
• “Hatay benim şahsi meselem” diyerek bölgesel bütünlüğün korunması için yoğun diplomasi yürüttü.

Ebediyete Uğurlanışı

10 Kasım 1938 sabahı, Dolmabahçe Sarayı’nda saat 09.05’te hayata gözlerini yumdu.
Atatürk’ün vefatı yalnız Türkiye’de değil, tüm dünyada büyük üzüntüyle karşılandı.

Cenazesi, 19 Kasım 1938’de büyük bir törenle Ankara’ya getirildi; 21 Kasım’da Etnografya Müzesi’ne defnedildi.
10 Kasım 1953’te ise ebedi istirahatgahı olan Anıtkabir’e taşındı.

Bugün Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Türk milletinin kalbinde yaşamaya devam ediyor.

Kaynak : TRT Haber