10 Mart Anlaşması Halep’te Tank Sesleriyle mi Gömülüyor?

Halep’te 22 Aralık’tan bu yana süren kırılgan sessizlik tank ve topçu atışlarıyla bozuldu. Şeyh Maksut ve Eşrefiye mahallelerindeki tırmanış, 10 Mart Anlaşması’nın sahadaki geçerliliğini yitirip yitirmediğini yeniden gündeme taşıdı.

10 Mart Anlaşması Halep’te Tank Sesleriyle mi Gömülüyor?

Halep’te Ağır Silahlı Tırmanış: Şeyh Maksut ve Eşrefiye Yeniden Ateş Hattında

Halep’te Kürt nüfusun yoğunlukta olduğu Şeyh Maksut ve Eşrefiye mahallelerinde kırılgan denge tank ve topçu atışlarıyla bozuldu. 22 Aralık’tan bu yana süren sessizliğin sona ermesi, yalnızca sahadaki güvenlik durumunu değil, 10 Mart Anlaşması’nın geleceğini de doğrudan tartışmaya açtı. Sivil yerleşimlerin hedef alındığına dair bilgiler kentte tansiyonu yükseltiyor.

10 Mart Anlaşması Sahada Çöküyor mu?

Tarafların karşılıklı ihlal suçlamalarıyla ayakta tutmaya çalıştığı 10 Mart Anlaşması, Halep’teki son askeri hareketlilikle sahada ciddi biçimde aşınmış görünüyor. Anlaşma; Şeyh Maksut ve Eşrefiye mahallelerinde güvenliğin yerel yapılar tarafından sağlanmasını, Şam yönetiminin ise ağır silahlarla bölgeye girmemesini öngörüyordu.

Tankların mahalle girişlerine kadar ilerlemesi ve topçu atışlarının sivil alanlara isabet ettiği yönündeki bilgiler, mutabakatın fiilen askıya alındığını ortaya koyuyor.

RPG-7 Atışları Mahalle Aralarına Sıçradı

Şeyhan Kavşağı çevresinde yoğunlaşan RPG-7 atışları, çatışmanın artık cephe hattından çıkıp mahalle aralarına sızdığını gösteriyor.
Bu durum, çatışmanın kontrol altında olduğu yönündeki açıklamalarla sahadaki gerçeklik arasındaki farkı net biçimde ortaya koyuyor.

Taraflar Ne Diyor?

İç Güvenlik Güçleri (Asayiş) yaşananları “meşru müdafaa” olarak nitelendirirken, Şam yönetimini 10 Mart Anlaşması’nı ihlal etmekle suçluyor. Asayiş kaynakları, mahallelerin dışarıdan ağır silahlarla hedef alınmasının kabul edilemez olduğunu vurguluyor.

Şam cephesi ise Suriye resmi ajansı SANA üzerinden yaptığı açıklamalarda operasyonun “terörle mücadele” kapsamında yürütüldüğünü savunuyor. Açıklamalarda, silahlı unsurların etkisiz hale getirildiği ve güvenliğin yeniden tesis edildiği iddia ediliyor.

Halep’teki Tırmanış Ne Anlama Geliyor?

Uzmanlara göre Halep’teki bu askeri tırmanış yalnızca yerel bir güvenlik meselesi değil; Suriye genelindeki güç dengelerinin yeniden şekillenmesinin bir yansıması. Şam yönetiminin şehir merkezlerindeki özerk yapılara yönelik uzun süredir devam eden rahatsızlığı, tank ve topçu atışlarıyla daha görünür hale geliyor.

Tankların mahalle sınırlarına kadar ilerlemesi, geçici bir operasyonun ötesinde “kontrolü merkezileştirme” hedefinin en sert adımlarından biri olarak değerlendiriliyor. Bu durum, Halep’in yeniden uzun süreli bir gerilim hattına dönüşebileceği endişesini artırıyor.

Yeni Bir Çatışma Dalgası mı Geliyor?

22 Aralık’taki kısa süreli çatışmaların ardından gelen yeni hamle, Halep için daha geniş çaplı bir krizin habercisi olabilir. Diplomatik kanalların sessizliği ve sahadaki askeri yoğunlaşma, çözüm ihtimalinden çok çatışma riskinin büyüdüğünü gösteriyor.

Sivil nüfus açısından tablo giderek ağırlaşıyor. Evlerini terk etmek zorunda kalan aileler, kesintiye uğrayan temel hizmetler ve artan güvenlik kaygıları, Halep’te insani endişeleri tekrar gündemin üst sıralarına taşıyor.

Editörün Notu

Halep’te tankların mahalle aralarına kadar girmesi, bu kez bir “gözdağı” değil; sahada kalıcı bir denge değişiminin işareti olabilir. 10 Mart Anlaşması’nın geleceği artık müzakere masalarında değil, Halep sokaklarında şekilleniyor.

Kaynaklar:
Suriye resmi haber ajansı SANA, sahadaki gelişmelere ilişkin İç Güvenlik Güçleri (Asayiş) açıklamaları, bölge kaynakları ve yerel gözlemcilerden edinilen bilgiler.

Yorumlar (0)

Yorum Yap

0/1000 karakter

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!